(Allah) Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor İşte siz de (kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız. (Rum:19)
Sabah güneş doğmadan bahçeye çıkıyorum. Sessizlik, tertemiz hava, cıvıl cıvıl kuş sesleri, alabildiğine yeşil bir ortam, insana huzur veriyor. Kuşların cıvıltısı bana daima Allah’ı zikretmeyi hatırlatır. Sizlerde ne zaman bir kuş sesi duyarsanız içten bir SubhanALLAH demeyi unutmayın…
Babam ağaçların sebzelerin dilinden çok iyi anlar. Bahçemizde incirden, hurmaya, muşmuladan yeni dünyaya pek çok çeşit meyve bulunur…
Hemen evimizin önündeki bu dut ağacı 100 yaşından fazla. Önceleri dut ağaçlarının dipleri temizlenir, dökülüp kuruyan dutlar yerden tek tek toplanır ve elenirdi. Şimdi hanımlar kolay yolunu bulmuşlar. Ağaçların altına genişçe örtüler seriliyor ve dutlar buraya dökülüyor, daha temiz kuruyor. Toplaması da kolay oluyor. Daha önce sizlere kuru duttan, doğal bir helva eşliğinde bahsetmiştim.
Dalından sebze koparmak mutluluk verici bir iştir. Miss gibi de kokarlar. Sebzelerimiz tamamen organik gübreyle yetişiyorlar.
Bu da başka bir komşumuzun bahçesi. Üstten bakınca görüntü çok hoşuma gitti.
Memleketimi merak edenler için söyleyeyim. Burası, Elazığ’ın Ağın ilçesine bağlı şirin bir köy. Kışın bir kaç yaşlıdan başka kimsenin olmadığı köyümüz, yaz aylarında gurbetçilerle beraber kalabalıklaşıyor…
İşte bunlarda bizim minnoşlar..:) Günde bir kaç kez yanlarına gitmezsek, yediğimiz herşeyden onlara da yedirmezsek rahat edemiyoruz. Annelerinin bu yavrulara olan merhameti hayret verici. SubhanAllah! Henüz çok küçükler ve şeker gibi tatlılar…Onları seyretmeye doyamıyorum…:)
Canım annem kırık küpleri atmamış. Saksı gibi kullanmış. Güzel fikir değil mi?..:)
No comments:
Post a Comment